TARİH VE MEKÂN

{{item.tarih}}, {{item.mekan}}

 

*Konserin çevrimiçi gösterimini biletli olarak 19 Eylül-19 Ekim arasında, festivalin çevrimiçi platformundan takip etmek için tıklayın.

KONSER BİLGİLERİ
Saint Esprit Katedrali

Cem ÖNERTÜRK flüt
Gökhan BAĞCI viyolonsel

  • Johann Sebastian Bach
    Flüt Sonatı Mi minör, BWV 1034: III. Andante
  • Franz Danzi
    Flüt ve Viyolonsel için Düet, op. 64 No. 1
  • Eugène Bozza
    Contrastes I
  • Heitor Villa-Lobos
    Assobio a Jato, W 493

Arasız 35’ sürer.

Surp Hovhan Vosgeperan Ermeni Katolik Kilisesi

ZENITH ENSEMBLE
Can Özhan keman
Onur Özkaya kontrbas
Sinan Erşahin gitar

  • Niccolò Paganini (düz. O. Özkaya & C. Özhan)
    Üçlü Konçertant, MS 114
  • Franz Schubert (düz. O. Özkaya & K. Jackle)
    Arpeggione Sonatı, D. 821: I. Allegro moderato (La minör)

 PROGRAM KİTAPÇIĞI

Arasız 40’ sürer.

Schubert Kilisesi, Viyana

SELINI QUARTET
Nadia Kalmykova keman
Ljuba Kalmykova keman
Loredana Apetrei viyola
Loukia Loulaki viyolonsel

  • Wolfgang Amadeus Mozart
    Yaylı Çalgılar Dörtlüsü No. 17, K. 458, “Av”: III. Adagio & IV. Allegro assai
  • Alexander Borodin
    Yaylı Çalgılar Dörtlüsü No. 2: I. Allegro moderato & II. Scherzo. Allegro
  • Erwin Schulhoff
    Yaylı Çalgılar Dörtlüsü için Beş Parça: II ve V

Arasız 30’ sürer.

İstanbul Müzik Festivali’nin en ilgi çeken özgün serilerinden, İstanbul’un kültürel mirasını ve saklı güzelliklerini keşfetmek üzere festival takipçilerini her yıl birbirinden etkileyici mekânlara götüren Müzik Rotası, bu yıl çok özel mekânlardan konserlerle evinize konuk oluyor. Genç kuşağın başarılı müzisyenleri ve topluluklarının oda müziğine taze kan veren ustalıklı yorumlarıyla zamanın ve mekânın ötesine geçen bir müzik şöleni sizleri bekliyor.

Kurulduğu 1846 yılından bu yana dört Papa’yı ağırlayan, İstanbul Latin Katolik Kilisesi Ruhani Reisliği Saint Esprit Katedrali, Müzik Rotası’nın mekânlarından ilki. Ünlü mimar Gaspard Fossati’nin eseri olan Barok kilisenin etkileyici atmosferinde, özel projelerde bir araya gelen flütçü Cem Önertürk ve viyolonselci Gökhan Bağcı, Bach’tan Bozza’ya uzanan bir programla karşınızda. Cem Önertürk, uluslararası orkestralar bünyesinde Çin’den Kanada’ya turnelere çıktığı gibi yurtiçi ve yurtdışında pek çok festivale katıldı; gerek solist olarak gerekse orkestrayla 150’den fazla eserin ilk seslendirilişini gerçekleştirdi. Önertürk halen başta Bilkent Senfoni, Tekfen Filarmoni ve Hezarfen Ensemble olmak üzere çeşitli topluluklarda kariyerine devam ediyor. Oda müziği kariyerine 2012’de Hezarfen Ensemble ile başlayan Gökhan Bağcı ise bugüne kadar Berlin Konzerthaus’tan Champs-Élysées Tiyatrosu’na ve Hong Kong Sanat Merkezi’ne pek çok ülkede konserler verdi. Sanatçı halen BEGOA Ensemble ile Borusan İstanbul Filarmoni ve Gedik Filarmoni Orkestralarında görev yapıyor.

Müzik Rotası’nın ikinci durağı, Türkiye’deki Ermeni Katoliklerin en büyük ve en görkemli kilisesi Surp Hovhan Vosgeperan. Burada Zenith Ensemble, Paganini’nin, onu "şeytanın kemancısı" olarak tanıyanları şaşırtarak bir virtüözlük gösterisinin ötesinde melodik yaratıcılığa ve çalgı renklerine yaptığı vurguyla büyüleyici bir etki yarattığı Üçlü Konçertant’ı ile Schubert’in 1824 yılında bestelediğinde yeni icat edilmiş bir çalgı olan ancak eser 1871’de yayımlandığında artık popülaritesini kaybetmiş arpeggione için yazdığı sonatını seslendiriyor.

Ülkemizdeki pek çok orkestra eşliğinde konserler veren Can Özhan, 2015’ten bu yana Filarmoni Antalya ve Akdeniz Oda Orkestrası’nın, 2016’dan bu yana ise Aşkın Ensemble’ın başkemancısı. 2017 Donizetti Klasik Müzik Ödülleri’nde Yılın Yaylı Çalgılar Yorumcusu seçilen Onur Özkaya bugüne kadar Viyana Filarmoni, Münih Filarmoni, Bavyera Radyo Senfoni, Bamberg Senfoni, Luzern Festival Orkestrası, Mahler Oda Orkestrası ve Münih Oda Orkestrası’nda çaldı; 2010’dan bu yana ise Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nın kontrbas grup şefliğini yürütüyor. Prag’da çağdaş bestecilerin eserlerini yorumladığı resitali ve New York’ta kendi bestelerini de seslendirdiği bir dizi konserle özellikle ilgi toplayan Sinan Erşahin, Amerika kıtasından Avrupa’ya uluslararası gitar festivallerinin düzenli konukları arasında.

Müzik Rotası bu yıl İstanbul sınırlarının dışına çıkarak son durağında Viyana’ya, Franz Schubert’in vaftiz edildiği ve ayinlerinde seslendirilmek üzere çeşitli eserler yazdığı ve bu nedenle ünlü bestecinin ismiyle de anılan Lichtental Bölge Kilisesi’ne uzanıyor. Burada Selini Quartet, Rus Beşleri içinde özellikle oda müziğine odaklanan tek besteci olan Borodin’in 1881’de tamamlayarak eşine adadığı, uzun melodik çizgileri ve zengin renk ve ritimleriyle en tanınmış eserlerinden 2. Yaylı Çalgılar Dörtlüsü, Mozart’ın Haydn’a adadığı dörtlülerin sonuncusu olan ve popülerliği çeşitli filmlerde kullanılmasıyla da pekişen K. 458 sayılı Yaylı Çalgılar Dörtlüsü ve 20. yüzyılın yeni müzik akımlarını benimseyen Schulhoff’un Yaylı Çalgılar Dörtlüsü için Beş Parça’sından bölümler seslendiriyor. İsmini Yunan ay tanrıçasından alan Selini Yaylı Çalgılar Dörtlüsü, 2016’da kurulduğundan bu yana Viyana’nın Musikverein ve Konzerthaus gibi önemli salonlarının yanı sıra Avrupa’nın dört bir yanında müzik merkezlerinde ve Aix en Provence gibi festivallerde konserler veriyor. Prestijli ödüller sahibi topluluk, 2020-2022 yılları için Yeni Avusturya Müziğinin Sesi programı kapsamında Avusturya’yı dünya çapında temsil etmek üzere seçildi.

SAINT ESPRIT KATEDRALİ

Günümüzde İstanbul Latin Katolik Kilisesi Ruhani Reisliği olan katedral, 1846’da Kutsal Ruh’un onuruna inşa edildiğinde etrafında yeşillikler, Ermeni ve Rum mezarlıkları, Surp Agop Hastanesi, küçük kulübeler ve Artigana Huzur Evi’nden başka pek bir şey yoktu. Bir yıl kadar sonrasında kilisenin cemaati 213 aileden oluşuyordu. Geçirdiği yangın sonrası 1865’te tümüyle restore edilen kilisenin cemaati yirmi yılda ikiye katlanmıştı. Kilise, Valideçeşme’den başlayıp Beyoğlu’na yayılan, Ağa Camii ile Surp Hovhan Vosgeperan Kilisesi’ni de teslim alan ve bine yakın insanın ölümüne yol açan 1870 yangını sonrasında sadece kendi hasarını onarmak üzere değil, zarar gören herkese yardım için seferber oldu. 1913’te çan kulesinde çıkan yangından sonra yapılan yenileme çalışmaları ve değişiklikler katedrale bugünkü görüntüsünü kazandırdı. 1876’da Katedral seviyesine yükseltilen kilise, 1909’da Küçük Bazilika ilan edildi. Papa 23. Yuhanna, öncesinde, 1934-1944 yılları arasında burada görev yaptı. Kilise, 1967’de Papa 6. Pavlus, 1979’da Papa 2. Jean Paul, 2006’da Papa 16. Benedikt ve 2014’te Papa Francesco tarafından ziyaret edildi.

Tavanı Roma kiliselerindeki gibi armalarla süslü olan kilisenin ortasındaki Yedi Kederli Meryem Ana sunağının altında Aziz Crispino, Aziz Lino, Aziz Laurent ve Aziz Sebastiano’nun kemiklerinden oluşan kutsal emanetler yer alıyor. Ayrıca Aziz Altınağızlı Yuhanna’nın kalıntılarının bulunduğu şapel, kendisinin ismini taşıyor. Katedralin merkezindeki, Papa 9. Pius’un armağan ettiği 1867 tarihli tablo, Kutsal Ruh’un inişini betimliyor; sol taraftaki Aziz 23. Yuhanna tablosu koleksiyona 2000 yılında katılmış. Papa 15. Benedikt’in heykelinin açılışı ise 1921’de yapılmış. Katedralin alt kısmındaki tarihi ve anıtsal kabristanda Osmanlı İmparatorluğu’nda ilk milli bandoyu kuran Donizetti Paşa ve Sultan’ın eczacısı Faik Paşa dahil, önemli kişilerin mezarları bulunuyor.

48. İstanbul Müzik Festivali, bu konsere ev sahipliği için Saint Esprit Katedrali’ne teşekkürlerini sunar.

SURP HOVHAN VOSGEPERAN ERMENİ KATOLİK KİLİSESİ

Türkiye’deki Ermeni Katoliklerin en görkemli kilisesi sayılan Surp Hovhan Vosgeperan, 1838’e tarihleniyor. Katolik Ermeni cemaati 1832’de, bugün Fransız Başkonsolosluğu olan eski Veba Hastanesi’nin arka tarafında 100 kişi kapasiteli bir fakirhane (yurt-hastane) ve okul inşa ettirdi ve burada kalanların dini ihtiyaçları için bir de küçük kilise yaptırdı. Nüfusun artmasıyla yetersiz kalan kilise, 1838’de büyütülerek Hovhan Vosgeperan adına kutsandı. Ahşap kilise zamanla tahrip olunca Garabed ve Andon Tülbentçiyan isimli mimar kardeşler tarafından günümüzdeki kilise ve müştemilatı yapıldı ve 1863’te ibadete açıldı.

Kilise, süslemeleriyle Antik ve Rönesans mimarisinin, merkez planı ve kubbe formuyla ise Ermeni mimarisinin izlerini taşıyor. Mimari ve süsleme unsurlarının dengeli birleşimi, görkemli olduğu kadar ağırbaşlı bir iç mekân tasarımı yaratıyor. Sekizgen kubbenin tüm yüzeyleri azizlerin freskleri ve dinsel sembollerle bezeli. Yan duvarda, Papa 2. Jean Paul’un 1979’da kiliseyi ziyaretini belgeleyen mermer bir kitabe yer alıyor. Mermer ana sunakta, kilisenin azizi Hovhan Vosgeperan’ı Bizans dini giysileri içinde betimleyen bir tablo bulunuyor. Aziz Jean Chrysostome veya Aziz Altınağızlı Yuhanna olarak da bilinen Hovhan Vosgeperan, MS 397’de Konstantinopolis’in başpiskoposluğuna getirilmiş olan önemli bir Kilise Babası olarak anılıyor.

48. İstanbul Müzik Festivali, bu konsere ev sahipliği için Surp Hovhan Vosgeperan Ermeni Katolik Kilisesi’ne teşekkürlerini sunar.

SCHUBERT KİLİSESİ

Schubert Kilisesi olarak da bilinen Lichtental Bölge Kilisesi, Barok ve Neoklasik mimarinin izlerini taşır. 1712’de temelleri atılan kilisede ilk ayin 1714’te yapıldı, fakat binanın tamamlanması 1730’u buldu. Lichtental’ın sürekli artan nüfusuna paralel olarak büyütülen bina, 1773’te mevcut boyutlarına ulaştı.

Franz Schubert bu kilisede 1 Şubat 1797 günü vaftiz edildi ve ilk müzik eğitimini burada aldı. 1814’te 17 yaşındayken, kilisenin 100. yıldönümü nedeniyle kendisine bir törensel mes (missa solemnis) sipariş edildi. Böylece ilk mesini besteleyen Schubert, eseri 25 Eylül 1814’te kendisi yönetti. Sonrasında yine bu kilise için Sol Majör, Si bemol Majör ve Do Majör meslerini ve çeşitli dini müzikler yazdı.

48. İstanbul Müzik Festivali, bu konsere ev sahipliği için Schubert Kilisesi’ne teşekkürlerini sunar.

SELINI QUARTET
J. Haydn, Yaylı Çalgılar Dörtlüsü No.2 op.77, 1.bölüm.

Spotify ile dinle

Apple Music ile dinle

Yukarı