KONSER BİLGİLERİ

FRANZ LİSZT ODA ORKESTRASI
ISTVÁN VÁRDAI şef & viyolonsel
GÜLSİN ONAY piyano

KONSER PROGRAMI

• Béla Bartók
  Romen Halk Dansları, Sz 56
• Wolfgang Amadeus Mozart
  Piyano Konçertosu No. 12, La Majör, K 414

ARA

• Franz Liszt
  Macar Rapsodisi No. 2
• Ulvi Cemal Erkin
  Yaylı Çalgı Dörtlüsü
  (Düz. Franz Liszt Oda Orkestrası)
• David Popper
  Macar Rapsodisi, op. 68
• Leó Weiner
  Divertimento No. 1, op. 20

Süre: 100’ (ara dahil)

KONSERE DOĞRU
18.30-19.30
İYİ Kİ DOĞDUN GÜLSİN ONAY!
Yeşim Gürer Oymak’ın sunumu ve Gülsin Onay’ın katılımıyla bir sohbet

Festivalin düzenli konuklarından Franz Liszt Oda Orkestrası her açıdan mutluluk verici bu programla bir kez daha İstanbullu müzikseverlerin gönlünü kazanacak.

“[István Várdai’ın] çalışının esnekliği, hem ajiliteye hem zengin tınıya sahip virtüözitesi övgüye layık.”
 – New York Times

Müzik tarihindeki ilk süperstar diyebileceğimiz Franz Liszt’in hayranlarının coşkunluğunu tanımlamak için “Lisztomania” kelimesi icat edilmişti ve 1840’larda Lisztomania Avrupa’yı kasıp kavuruyordu. Bundan yaklaşık yüz yıl sonra doğan ve Macaristan’ın zengin müzik mirasının varislerinden olan Franz Liszt Oda Orkestrası dünya klasik müzik sahnesinde son derece seçkin bir yere sahip.

2020’den bu yana Franz Liszt Oda Orkestrasının sanat direktörlüğünü yürüten viyolonselci István Várdai, bu sezon topluluk ile yurtiçi ve dışında gerçekleştirdiği konserlerin yanı sıra Finlandiya Radyo Senfoni eşliğinde bir Avrupa turnesine çıkıyor; BBC senfoni orkestraları ile SWR Senfoni Orkestrası’na konuk oluyor. Yüksek enerjisi, ritmik canlılığı ve müzikal zarafetiyle tanınan sanatçı bu konserde solist olarak Popper’ın Macar Rapsodisi’ni de seslendiriyor.

Konserde Mozart’ın 12. Piyano Konçertosu’nu da yorumlayacak Gülsin Onay’ın ünü beş kıtaya yayılıyor. Japonya’da adına şarap üretilmiş, Tekirdağ’da bir sokağa ismi verilmiş, çağdaş besteciler tarafından kendisine eserler ithaf edilmiş sanatçı için Almanya’da “Piyanonun kükremeye gerek duymayan aslanı” (HAZ), Fransa’da “Yaşam sevincinin olduğu kadar ruhun derinliğinin ve gizeminin de vücut bulmuş hâli” (La Dépêche du Midi) diyorlar.