TARİH VE MEKÂN

Konser saati, Ağustos ve Eylül aylarında uygulanacak sokağa çıkma kısıtlamalarına göre değişebilir.

KONSER BİLGİLERİ

BORUSAN QUARTET
Esen Kıvrak keman
Nilay Sancar keman
Efdal Altun viyola
Çağ Erçağ viyolonsel
PAUL MEYER klarnet

KONSER PROGRAMI

• Pēteris Vasks
  Yaylı Çalgılar Dörtlüsü no.4
• Wolfgang Amadeus Mozart
  Klarnet Beşlisi, La Majör, K 581

 PROGRAM KİTAPÇIĞI

Arasız 80’ sürer.

Geçtiğimiz festivalde olduğu gibi seçkin solistleri ağırlayan BİFO Özel serisi bu festivalde de üç konserle müzikseverlerle buluşuyor. Borusan Sanat ve İstanbul Müzik Festivali’nin yıllara dayanan uzun soluklu ilişkisini, serinin bu ilk konserinde Borusan Quartet taçlandıracak. Sakıp Sabancı Müzesi’nin Fıstıklı Teras’ında “başka” bir konser deneyimine hazır olun.

Pēteris Vasks’ın eserinde gözlerimiz Borusan Quartet’e çevrilecek. Bu sezon boyunca izleyicilerinden uzak kalan, aradaki zorunlu mesafeyi düzenli verdikleri canlı radyo konserleriyle aşan topluluk, geçtiğimiz yıl Amsterdam Quartet Bienali’nde yerleşik dörtlü olarak yer almış; içinde Vasks’ın eserlerinin de bulunduğu son albümleri Company ise BBC Music Magazine tarafından ayın en iyi oda müziği kaydı seçilmişti.

Klarnet için yazılmış en erken ve en güzel yapıtlardan birini Paul Meyer’in, enstrümanının ses rengini olağanüstü bir biçimde yansıtan yorumuyla dinleyeceğiz... Mozart’ın tamamlanmış tek klarnet beşlisi olan ve “Stadler” ismini verdiği eserinde, klarnetin son derece akıcı karakter taşıyan kadife tonunu Meyer virtüözitesiyle keşfedeceğiz.

Ünlü klarnetçi Eurovision Genç Müzisyenler Yarışması’nı kazanarak adını duyurduğunda henüz 17 yaşındaydı; hızla kariyerini inşa eden Meyer, Orchestre National de France’dan NHK’ya kadar dünyanın dört bir yanında, en önemli orkestralarla çalıştı; Isaac Stern, Mstislav Rostropovitch, Martha Argerich, Yehudi Menuhin ve Yo-Yo Ma gibi sanatçılarla verdiği konserler ayakta alkışlandı. Sanatçı, Fransa Kültür Bakanlığı tarafından takdim edilen Sanat ve Edebiyat Nişanı'nın sahibi.

Borusan Quartet ve Paul Meyer ile Sakıp Sabancı Müzesi’nin tarihi fıstık ağaçlarıyla çevrili terasında, rahat bir nefes alıp boğazın kokusunu içinize çekeceğiniz bu konseri kaçırmayın.