TARİH VE MEKÂN
17 Haziran 2017, bomontiada
KONSER BİLGİLERİ
MUSICA SEQUENZA & BURAK ÖZDEMİR
KONSER PROGRAMI
- Bach: The Silent Cantata
Sampling Baroque: Exposing Handel *
Arasız 90’ sürer.
* Türkiye prömiyeri
ÖNEMLİ UYARI
* Etkinlikte icra edilecek müzik yüksek ses içermektedir.
* Konser oturmalı ve ayakta seyirci düzeninde gerçekleşecektir. Oturma kapasitesi sınırlıdır.
* Konser mekânında restoran ve kafeler mevcuttur.
“Hallelujah! Bu nasıl bir müzik! Özdemir’in Handel’in müziğiyle yaptıkları tek kelime ile dâhice!” Kultur Online
Musica Sequenzave Burak Özdemir’i alanında benzersiz kılan müziklerinin sıradışı karakteri, Handel’in operatik aryalarının günümüzün müzik formları ve tınılarını kucakladığı bu projede bir kez daha kendini gösteriyor.
“Yeni pop: Barok!” sloganı ile günümüzün önde gelen festivalleri ve konser salonlarını fetheden Musica Sequenza, tarihi enstrümanlarla yorumladıkları erken dönem müziğine yenilikçi bir bakış açısı getiren, kültürler ve disiplinlerarası bir sanat hareketi aynı zamanda.
Sasha Waltz, Ricardo Villazon, Van Rivers, Kenneth Weiss, Daniel Bubeck ve Diego Valazquez ile işbirliklerinde bulunan topluluk ardı ardına çıkardıkları Vivaldi The New Four Seasons(2012), Bach The Silent Cantata2013, Rameau à la Turque(2014) ve Sampling Baroque(2016) albümleri ile eleştirmenlerce övgü yağmuruna tutuldu. Musica Sequenza çağdaş müzikten elektro-akustiğe, modern danstan deneysel müzik tiyatrosuna sergilediği disiplinlerarası performanslarıyla Halle Handel Festivali, Schaffhausen Bach Festivali, New York Lincoln Merkezi’nde sahneye çıktı; genç neslin nabzının attığı Berlin Radial System V ve Ostgut Berghain’in düzenli konukları arasında yerini aldı.
Klasik müziği çevreleyen duvarları kırmayı hedef almış Musica Sequenza’nın sıradışı kurucusu fagotçu Burak Özdemir, yorumculuğunun yanı sıra tutkulu bir elektro-akustik bestecisi. Küçük yaşlardan itibaren sesin büyülü dünyasında keşfe çıkan Özdemir, akla gelecek her alandan topladığı ses örneklerini kâh en küçük öğelerine ayırıyor kâh birbirine karıştırıyor ve bu alandaki sınırları zorlamaktan çekinmiyor.
1724 yılında Londra’ya gelişiyle şehrin müzik yaşamına benzersiz etkisi “Handel ile sağır kulaklarına, kör ise gözlerine kavuştu” sözleriyle ifade bulan büyük besteci Handel’e adanan projenin yanı sıra Özdemir’in Bach’a olan kişisel saygısını sunduğu Sessiz Kantat çalışması festival izleyicilerine klasik müziğe yeni ve sıradışı bir yaklaşımı tanıyacakları bir müzikal deneyim sunuyor.