PROGRAM NOTLARI
- Arthur Honegger
Pastorale d'été, H 31
Honegger’in l920’de bestelediği Pastoral d’Eté (Yaz Pastorali) adlı senfonik şiiri ise daha çok lirik karakterdedir ve Debussy’e en yakın eseri olarak görülür. 1921’de Verley ödülünü kazanan Pastoral d’Eté ilk kez Paris’te 17 Şubat 1921’de Golschmann konserlerinde seslendirilmiştir. Birer flüt, obua, klarinet, fagot, korno ve yaylı çalgılardan oluşan küçük orkestra için bestelenen bu kısa eserde Honegger, ünlü Fransız şairi Rimbaud’nun “J’ai embrassé l’aube d’été” (Yaz şafağını kucakladım) adlı şiirinden esinlenmiştir. Besteci bu atmosferi, birbirine bağlı üç bölmede canlandırır: İlk ve son bölmelerin sakin ve huzurlu havası orta bölmenin bir halk dansı stilindeki canlılığı ile karşıtlık oluşturur. Sakin bir yaz sabahını belirtircesine başlayan eserin ilk üç giriş mezüründen sonra tema korno ile duyurulur. Bir hızlanma ile geçilen ve canlı ve neşeli (Vif et gai) başlığını taşıyan ikinci bölmenin halk dansında ise bu görevi önce klarinet üstlenir; sonra diğer üfleme çalgılar bunu alıp geliştirir. Sonda tekrar ilk bölmenin atmosferine dönülür; ancak daha önceki kornonun görevini bu kez fagot almıştır. Yaz pastorali, kırların tüm bu izlenimleri çok duygulu bir değişimle sunulur ve eser çok hafif şekilde sona erer. (Süre 8')
-İRKİN AKTÜZE
- Ludwig van Beethoven
Piyano Konçertosu No. 3, Do minör, op. 37
I.Allegro con brio
II.Largo
III.Rondo. Allegro
Beethoven 5 Nisan 1803 günü Theater an der Wien’de kendi eserlerinden oluşan bir konser –o zamanın tabiriyle Akademie– düzenlemişti. Programda No.1 ve No.2 Senfonileri, “İsa Zeytin Dağında” adlı Oratoryosu ve Beethoven’in solist olarak katılacağı No.3 Do minör Piyano Konçertosu vardı. Uzun süreceği için de akşam 18.00’de başlayacak olan konseri Mozart’ın öğrencisi, besteci ve Viyana’nın en iyi şefi Ignaz von Seyfried (1776-1841) yönetecekti ve provalara sabah saat 8.00’de başlanmıştı.
Beethoven’in öğrencisi, piyanist ve besteci Ferdinand Ries (1784-1838) bu provayı ve konseri şöyle anlatıyor: “Saat 14.30’a geldiğinde herkes hem yorgun, hem acıkmıştı. Eğer Prens Lichnowsky olmasaydı bu prova bir felaket olacaktı. Daha sabahın erken saatlerinde gelmiş olan Prens, büyük sepetler içinde ekmeklerle tereyağ, soğuk et ve şarap hazırlatmış, müzikçilerin rahatça beslenmelerini, provaya neşeyle devam etmelerini sağlamıştı. İsa Zeytin Dağında’nın müziği herkesi çok yormuştu.” (Beethoven de –sonradan söyleyeceği gibi– hatasını kabul edecek, bu eserin çok modern, çok dünyasal ve dramatik olduğunu söyleyecekti.) “O günlerde bir müzikçinin önünde nota olmadan çalmasına hiç alışılmamıştı; Beethoven de o akşamki konserde kendi konçertosunu solist olarak çalacağı piyanonun üstüne koyduğu sayfalara el yazısıyla bir şeyler çizmiş, buna bakarak tuşlara basıyordu. Aslında kağıtlarda birkaç nota ile bir şema vardı. Beethoven, sanki bitirmiş gibi, keyifli biçimde başıyla işaret verince şef Seyfried panik içinde boş sayfaları çeviriyordu...” Tüm çabalara karşın yine de konser dinleyicileri ve eleştirmenleri memnun etmedi: Zeitung für die Elegante Welt (Zarif dünya için gazete) piyanistin ustalığını övmekle birlikte eserlerin halkı tatmin etmekten uzak kaldığını yazıyordu.
Önceleri Beethoven’in 1800 yılında yazdığı sanılan, ancak 1980’li yıllardaki araştırmalara göre –1945’ten 1977’ya kadar yitik manüskriptin incelenmesinden sonra– 3. Konçerto’nun 1803’te bestelendiği öne sürülmüş, tamamı yazılmamış piyano partisindeki tiz seslerin ancak 1803 yazında, Fransız firması Erard tarafından yapılan piyanoda bulunabildiği saptanmıştır. Beethoven böylece, 1803 yazından sonra, Eroica Senfonisi üzerinde çalışırken son şeklini verdiği ve 1804 yazında Viyana’da Breitkopf ve Härtel yayınevinde basılan konçertoyu Prusya Prensi Louis Ferdinand’a (1772-1806) ithaf etti. Kral büyük Friedrich’in yeğeni olan Prens Ferdinand usta bir piyanist ve yetenekli bir besteciydi, Beethoven ile 1796’da Berlin’de tanışmış; 1804’te Avusturya’ya sonbahar manevraları için geldiği Viyana’da bu dostluk daha da güçlenmiş, Prens Lobkowitz’in sarayında dinlediği Eroica’ya hayran kalmış, iki kez çaldırmıştı. Bu Viyana ziyareti sırasında yazılması tamamlanan konçertoyu da Beethoven –10 Ekim 1806’da Saalfeld savaşında ölecek olan– Prense “A Son Altesse Royale Monseigneur le Prince Louis Ferdinand de Prusse” Fransızca başlığıyla ithaf ediyordu...
Beethoven’i bir “ses şairi” olarak üne kavuşturacak olan Do minör 3. Piyano Konçertosu, öncekilere göre yine aynı şemaya göre düzenlenmiş, birinci konçertodaki çalgı kadrosu korunmuş, yalnızca flütlerin sayısı ikiye çıkarılmıştır. Uzmanlarca Beethoven’in kendi portresi olduğu öne sürülen ve ısmarlama bir eser olmaması yanında, onun güçlü kişiliğini bilinçli şekilde piyano ve orkestra karşıtlığını kullanarak, konçertant ve gerilimli bir gelişimle yüceltmesiyle seçkinleşen konçerto üç bölümlüdür:
1. Bölüm Do minör tonda, 4/4’lük ölçüde, çabuk ve parlak (Allegro con brio) tempoda başlar, hemen tutti ile ana tema sunulur. Sert, biraz da Eroica’yı anımsatan erkeksi temadan sonra bu uzun girişte daha içtenlikli yan tema da sergilenir. Girişin sonundaki güçlü akorlardan sonra solist enerjik ve hazırlayıcı pasajlarla kendini gösterir ve ana temayı alarak bölümdeki egemenliğini ilan eder. Geliştirimde ise piyano ile orkestra arasında dramatik bir gerilim sergilenir. Beethoven bu bölümdeki kadansı da 1809’da yine Arşidük Rudolf için yazmıştır.
2. Bölüm ana tonaliteyle hiç ilgisi olmayan, alışılmamış Mi Majör tonda, 3/8’lik ölçüde, ağır ve temkinli (Largo) tempoda piyanonun sakin, zarif ve hülyalı ezgisiyle başlar. Barışçı tema flüt ve fagot arasındaki sevimli diyalogta sergilenirken piyano, arp benzeri tınılarla –arpejlerle– bu tabloya çerçeve çizer gibidir. Tekrarda ise piyanonun olağanüstü süslemeleri ilgi çeker. Beethoven piyanonun tüm olanaklarını bu duygulu bölümün canlandırılmasında seferber etmiştir.
3. Bölüm Do minör tonda, 2/4’lük ölçüde, çabuk (Allegro) tempoda bir Rondo’dur. Bu canlı final, Largo’nun son Mi Majör akorundaki Sol diyezin La bemole ustaca dönüşümüyle Do minöre aktarılır ve hemen solist tarafından sergilenen coşkulu tema ile başlar. (Beethoven’in öğrencisi Czerny 1830’larda yazdığı kompozisyon öğretim kitabında bu finali Presto –çok hızlı– tempoda öngörür). Bu neşeli ve şakacı tema orkestra ve piyano arasında çeşitli değişkenliklerle, varyantlarla işlenirken modülasyonların renkliliği de ilgi çeker: Özellikle keskin bir fugato’dan sonra piyanonun şiirsel ve canlı bir tavırla –ikinci bölümün tonalitesi– Mi Majöre ani dönüşü de finale ayrı bir hava verir. Eser son sözü söyleyen orkestranın güçlü akorlarıyla sona erer. (Süre 38')
-İRKİN AKTÜZE
- Ludwig van Beethoven
Senfoni No. 6, Fa Majör, op. 68 “Pastoral”
I.Allegro ma non troppo
II.Andante molto moto
III.Allegro
IV.Allegro
V.Allegretto
Beethoven 6. Senfoni’sine 1807 yılında başlamış, 1808 yazında Heiligenstadt civarındaki Wiesenthal’de tamamlamıştır. 5. Senfoni’yle aynı gün, 22 Aralık 1808’de ilk kez seslendirilen eserini Beethoven “Kır yaşamını anımsatan başlığı altında Senfoni” olarak ilan etmişti. Pastoral adıyla tanınan senfoniye besteci, Viyana yakınındaki Heiligenstadt ormanlarından ve kırlarından aldığı ilhamla, her bölüme ayrı bir başlık koymuş; ancak daha sonra 1827’de basılan partisyonun başına da “Resimlemekten çok, duyguların anlatımı” cümlesini ekleyerek, eserde doğa ve doğa olaylarının olduğu gibi canlandırılmasını değil de, bunların karşısında duyulan hislerin müzikle anlatılmasını gözettiğini belirtmiştir. Aynı zamanda Prens Lobkowitz ve Kont Rasumowsky’ye ithaf edilen 6. Senfoni, geleneksel dört bölümlü senfoni kuruluşuna karşın beş bölümden oluşan yapısıyla bir yenilik gibi görünürse de, çığır açıcı olmayıp 18. yüzyılın başındaki taklitçi estetiğe daha yakındır.
2/4’lük ölçüde ve Fa Majör tondaki 1. Bölüm (Allegro ma non troppo) “Kıra çıkışın insan ruhunda uyandırdığı neşeli duygular” başlığını taşır. Kemanlarda duyulan, bir çobanınki gibi basit ve doğal ezgi bütün bölüme egemen olur ve pastoral havayı vurgular... 12/8’lik ölçüdeki “Dere kenarında bir sahne” başlıklı 2. Bölümde (Andante molto moto), kemanların lirik ve tril’lerle süslenen ezgisi mırıldanan dereyi duyurur. Bunu, iç huzuru yansıtır gibi duygulu bir ezgi izler. Daha sonra işitilen kuş seslerinin her biri, Beethoven’in partisyona yazdırdığı gibi başka bir çalgıyla belirlenir: Flüt bülbülleri, obua bıldırcını, klarinet ise guguk kuşunu canlandırır... 3/4’lük ölçüdeki 3. Bölüm (Allegro) “Köylülerin neşeli beraberliği” başlığını taşır. Yaylıların kesik staccato’larıyla duyurulan bir köylü çalgı topluluğu eşliğinde fagot ve korno gürültülü dansları yansıtır gibi neşelidir. Üfleme çalgıların yanlış girişleri, cırlak obuaya eşlik eden dikbaşlı fagot, amatör köylü çalgıcıları simgeler. Ancak sona doğru atmosfer değişir; kuşkulu ve karanlık anlamlı motif çılgın bir Presto’ya dönüşür: Fırtına belirmektedir... 4/4’lük ölçüdeki 4. Bölüm (Allegro) “Gökgürültüsü ve fırtına”, ilk şimşekten önceki ürkütücü havayı yansıtan kontrbas tremololarıyla, huzursuz keman kadanslarıyla duyurulur. Yuvarlanan pasajlar, basların boğuk tınıları, pikolo flüt, davul ve trombonların yardımıyla ara vermeden büyük gürültüyle ateşli (Furioso) şekilde fırtına canlandırılır. Sonra fırtına yavaş yavaş uzaklaşır... 6/8’lik ölçüdeki 5. Bölüm (Allegretto) “Çoban şarkısı, fırtınadan sonraki mutluluk ve şükran duyguları”nda solo klarinetin barışçı ezgisi duyulur. “Çoban şarkısı”na kemanlar “Şükran duygusu”yla cevap verirler. Senfoni dinleyicileri adeta sükun ve huzur içindeki doğanın kucağına bırakarak son bulur. (Süre 40')
-İRKİN AKTÜZE