PROGRAM NOTLARI
Barok müziği yeni müzik formlarıyla ve çağdaş sanatla buluşturan Musica Sequenza ve Burak Özdemir, Sampling Baroque Purcell projesinde erken barok döneminin önemli bestecilerinden Henry Purcell’in eserlerini kendilerine has bir yorumla sahneye taşıyor. Programda Purcell’in 11 bestesi, kendisi de besteci ve barok müzik uzmanı olan Burak Özdemir’in özgün dokunuşlarıyla hayat bulacak.
Barokla günümüz arasında köprü olmayı amaçlayan Burak Özdemir ve Musica Sequenza, müzik türleri arasındaki sınırları kaldırmak ve takvimlerle ayrışan zamanı döngüsel ve biricik hâle getirmek için çalacak. Bu amaçla konserde kullanılan enstrümanlarda da Barok ve günümüz arasında çeşitliliğe gidildi. Ve bu benzersiz konserin dünya prömiyeri için seçilen mekanın Babylon olması, Babylon isminin taşıdığı kültürel referansla birlikte projeyi kusursuz bir bütünlüğe ulaşıyor.
Topluluğun diğer projesi “Transmute” ise Türkiye prömiyeriyle müzikseverlerin karşısına çıkıyor. Musica Sequenza’nın web sitesinde projeye ayrılan sayfada Philip Glass’tan bir alıntı karşılıyor bizleri: “I don’t know what I’m doing, and it’s the not knowing that makes it interesting.” (Ne yaptığımı bilmiyorum ve bilmemek onu ilginç kılıyor.)
“Transmute” tam da böyle avangard bir proje. Dijital görselleştirmenin yinelenen çağdaş müzik öğeleriyle akışkan bir uzay-zaman boyutunda dans etmesi... Bilmemenin, ezberlenmiş anlamlarla anlaşılmayan bir eser. Aynı zamanda aktivist notalar taşıyor. Çünkü projenin ilk bölümü, Nükleer Silahların Ortadan Kaldırılmasına Yönelik Uluslararası Kampanya için hazırlandı ve ilk konserini 2014’te Berlin’de Almanya’nın santral kapatmalarıyla ilgili kararlarının konuşulduğu panelde verdi.
“Transmute 2”, 2015’te ‘Honey, where are my keys’ (Tatlım, anahtarlarım nerede) adıyla Zeitfenster – Early Music Biennale için bestelendi. Eser Berlin’in meşhur gece kulübü Radial System V’de barok enstrümanlarıyla sahnelendi. “Transmute 2”nin odağında “Avangard müzik nedir? Geçmişten bugüne bakınca hangi müziklere avangard diyeceğiz?” soruları yer alıyordu.
“Transmute 3”, topluluğun sıkça birlikte proje geliştirdiği Sasha Waltz ile 2016’da Zuhören Festivali için yaratıldı. Projenin üçüncü bölümünün ana teması mülteci meselesi, Ortadoğu’da basın özgürlüğü, çocukların laik eğitim hakkı gibi konular etrafında şekilleniyor.
“Transmute” serisinin dördüncü ve son bölümü ise Unreif adını taşıyor. Adındaki çağrışımdan da anlaşılacağı üzere bir olamama, olgunlaşamama hâline, sürekliliğin bozulmasındaki tekinsizliğe ve gerilime odaklanıyor. Berlin’deki etkinlik mekânı Berghain Kantine için yaratılan eserin prömiyeri 2016’da yapıldı.